Ali Sefünç

kez ziyaret edildi

 

  Anasayfa     Biyografi     Basın    Güncel Yazılar

Geviş Getirme İhtiyacı

 

Bayram süresince midesine fazlaca kavurma ve hamur işi yüklemesi yapmıştı. Bunu dengelemek için kahvaltıda yeşillik yemeye karar verdi. Anlayamayan Adam, sevinç içindeydi... Çünkü trafiğe kurban gitmemiş, radara yakalanmamış, hiçbir uzvu kesilmemiş, gıda zehirlenmesi yaşamamış ve istediği yerlere 1–2 saatlik gecikmeyle de olsa varabilmişti.
Bayram nedeniyle akan ve pıhtılaşan kan miktarına bakılırsa, toplumun büyük bir kısmı, hacamat etmekten ve edilmekten keyif alıyordu. Bir tutam maydanozu çiğnerken dünya haberlerine şöyle bir göz attı. Japon Adalet Bakanı, muhalefeti hafife alan sözleri nedeniyle istifa etmişti. Yazık, çok hafif bir gafa kurban gitmişti … Oysa bazı coğrafyalarda; gaf yapmaya, çam devirmeye değil bakan, pire bile kurban edilmezdi.
Japonların, yanlışa katlanma eşikleri çok mu düşüktü? Yolsuzluğa karışmanın sonucunda da, harakiri yapardı bu milletin insanları. İntihar edecek derecede inançsızdılar galiba... Yolsuzluk yapıp intihar etmeyenin inancından söz edilebilir miydi peki? Onların politikacıları çekik gözlüyken, bizimkiler çok mu açıkgözlüydü?
Anlayamayan Adam, tükenmek bilmeyen sorulara takılıp kalmıştı. Japonlar kadar dirençsiz yöneticilere sahip olmadığımız için ne hissetmeliydik mesela? Bizimkiler Japon gibi davransa; yönetici bulamaz, başıboş mu kalırdık? Japonların koltuk uğruna pişkinlik yapamaması, sürekli çiğ balık yemelerine mi bağlıydı yoksa?
Portakal suyunu yudumlarken, Anlayamayan Adam’ın gözü bir başka dış kaynaklı habere takıldı. Emekli Fransız futbolcu Cantona’nın manifestosuna... Emeklilik yaşını 62’ye bağlayan deforma karşı çıkan Fransız işçilere Cantona şöyle yol gösteriyordu: “Aylarca, elinizde pankart, kilometrelerce yürüyüp sesinizi duyurmaya çalışmak artık geçmişte kaldı. Günümüzde krize sebep olan kimler? Bankalar değil mi? O zaman çok basit, devrim yapmak için bankaları hedef almak gerekir.”
Cantona, tüm protestoculara, bankalardan paralarını çekmeyi öneriyordu. Fransa’nın eski futbolcusu, bizim bir kısım eski devrimciden daha devrimciydi velhâsıl. Onun hedef tespiti doğruydu ancak önerilen yöntem Anlayamayan Adam’a herkesi kucaklayan cinsten gelmedi… Türkiye’de emek verip emeklilik bekleyenlerin bankada birikmiş parası yok gibiydi. Aksine, insanlar bıngıldaklarına kadar borçluydular… Peki, birikimsizlere uygun bir çözüm var mıydı? İstekleri kabul edilene değin borç almamaları veya tüketim kanallarını tıkamaları daha doğru olurdu sanki…
Taze kekik tutamını ağzına tıkıştırırken, günümüzün “100 Torpilli Türk” listesinde yer alan emekli bir Türk futbolcusunu düşündü. O güçlüden yanaydı… TRT çiftliğinde bu nedenle iş bulmuştu… Kuşkusuz, Cantona’yla oyun stilleri çok farklıydı… Biri yanlış düzeni protesto ederken, diğeri milyonlarca liralık yanlış kazanca şükrediyordu…
Anlayamayan Adam’ın tabağındaki tüm yeşillikler bitmişti. Geviş getirme ihtiyacı duydu ansızın. Yediklerini değil ama… Zorla yutturulan kalitesiz ve adaletsiz yaşamı...

Ali Sefünç

Bir önceki yazı